42- Kudum Tavafı,
Remel ve Iztiba
1. İbn Abbas (r.a.)
- - (-)
11692 (1)- Ebu't-Tufeyl
der ki: İbn Abbas'a: "Kavmin, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
Kabe'yi hızla (remel yaparak) tavaf ettiğini ve bunun da sünnet olduğunu iddia
ediyod" dediğimde: "Hem doğru, hem de yanlış söylemişler" dedi,
Ona: "Nasıl hem doğru, hem de yanlış söylemişler?" diye sorduğumda da
şu karşılığı verdi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in tavafta
hızlıca (remel yaparak) yürüdüğü konusunda doğru söylüyorlar, ama bunun sünnet
olduğunu söylemeleri yanlış. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
ashabıyla tavafta remel yapmıştır. O zamanlar müşrikler Ku'aykian
dağındaydılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Müşriklerin
müslümanların zayıf ve güçsüz olduğu yönündeki söylentilerini haber alınca
müşriklere güçlü olduklarını göstermek için ashabına tavafı remel ile
yapmalarını emretmiştir.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim (1264)
rivayet etti.
11693 (2)- İbn Abbas der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Kabe'yi tavaf ederken
remel yapması müşriklere güçlü olduklarını göstermek içindi."
[-Sahih-]
Diğer tahric: Buhari
(1649, 4257) ve Müslim (3035) rivayet ettiler.
11694 (3)- Amir b.
Vasile der ki: İbn Abbas'a: "Kavmin, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in Kabe'yi hızla (remel yaparak) tavaf ettiğini ve bunun da sünnet
olduğunu iddia ediyor!" dediğimde şu karşılığı verdi: "Kavmim hem
doğru, hem de yanlış söylemişler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
tavafta hızlıca (remel yaparak) yürüdüğü doğrudur, ancak bu sünnet değildir.
Müslümanlar Mekke'ye girdiğinde müşrikler Ku'aykian dağındaydılar. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile ashabının güçsüz ve bitkin olduklarını
aralarında konuşunca, müşriklere güçlü olduklarını göstermek için ashabına
tavafı remel ile yapmalarını emretmiştir."
[-Sahih-]
11695 (4)- İbn Abbas
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kabe'yi tavaf ederken
üç şavtı remel ile yaptı. Rükn-ü Yemani'ye geldiği zaman Hacer-i Esved'e
ulaşana dek normal yürüyor, sonrasını ise remel ile (hızlıca) yapıyordu. Kalan
dört şavtı da normal yürüyerek yaptı. Tavafı bu şekilde yapmak da sünnet
oldu."
[-Sahih-]
11696 (5)- İbn Abbas der
ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile ashabı Mekke'ye
geldiklerinde Yesrib sıtması onları güçsüz düşürmüştü. Bunun üzerine müşrikler:
"Yarın sizlere sıtmanın zayıf düşürdüğü bir topluluk gelecek!" demeye
başladılar. Ancak Allah müşriklerin bu sözlerinden Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'i haberdar edince ashabına tavafta remel yapmalarını emretti.
Müşrikler de Hicr tarafında oturup müslümanları seyre koyuldular. Müslümanlar
tavafta iki rükün (Hacer-i Esved ile Rükn-ü Yemani) arasında normal bir
yürüyüşle dönerken kalan kısmında da remel yapıyorlardı. Müşrikler bunu görünce
birbirlerine: "Yesrib sıtmasıyla zayıf düştüğünü söylediğiniz kişiler
bunlar mı? Oysa bunlar şundan şundan daha güçlülerl" demeye başladılar. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in tavafın tümünde müslümanların remel
yapmalarını istememesi kendilerine şefkatinden dolayıydı."
[-Sahih-]
Diğer tahric: Buhari
(1602, 4256), Müslim (3034), Ebu Davud (1886) ve Nesai (5/230) rivayet ettiler.
Affan der ki: "Bu
hadisi Hammad'ın, Said b. Cübeyr vasıtasıyla İbn Abbas'tan veya Abdullah b.
Said b. Cübeyr'in, babası kanalıyla İbn Abbas'tan rivayet ettiğini de işittim.
Her iki durumda da hadisin Said b. Cübeyr kanalıyla geldiğinde şüphe yoktur."
11697 (6)- İbn Abbas der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile ashabı Mekke'ye geldiklerinde
Yesrib sıtması onları güçsüz düşürmüştü. Bunun üzerine müşrikler: "Buraya
Yesrib sıtmasının zayıf düşürdüğü ve bundan dolayı çok acı çekmiş bir topluluk
gelmiş!" dem.eye başladılar. Sonrasında müşrikler Hicr'in arkasında bir
yerde oturup müslümanları seyre koyuldular. Ancak Allah müşriklerin bu
sözlerinden Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i haberdar edince
müşrikler onları güçlü görsün diye ashabına tavafın ilk üç şavtında remel
yapmalarını, müşriklerin görmediği iki rükün (Hacer-i Esved ile Rükn-ü Yeman!)
arasında da normal bir şekilde yürümelerini emretti. Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in tavafın tümünde müslümanların remel yapmalarını istememesi
kendilerine şefkatinden dolayıydı. Müşrikler bunu görünce birbirlerine:
"Yesrib sıtmasıyla zayıf düştüğünü söylediğiniz kişiler bunlar mı? Oysa
bunlar şundan şundan daha güçlüler!" demeye başladılar.
[Sahih]
11698 (7)- İbn Abbas
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile ashabı
Ci'rane'den umreye gittiler. Kabe tavafının üç şavtını remel ile (hızlıca),
dört şavtını da yürüyerek yaptılar."
[Sahih]
11079 Cl)' de tekrar
etmiştir.
11699 (8)- İbn Abbas der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) umreye giderken Merru'z- Zahran'
da konakladığında, Kureyşlilerin: "Bunlar zayıflıktan yerlerinden bile
kalkamazlar!" dedikleri ashaba ulaştı. "Binek olarak kullandığımız
develerden bazılarını kesip yesek, etlerinden azık olarak da kaldırsak olmaz
mı? Bu şekilde Mekke'ye girdiğimizde Kureyşliler bizim tok ve zinde olduğumuzu
görürler" dediklerinde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Hayırl böyle yapmay1l1. Ama bana sizde kalan azıkları toplayın'' buyurdu.
Elde kalan azıklar deri parçaları üzerine yerde toplandı. Herkes (mucize sonucu
çoğalan yiyecekten) iyice doyana kadar yedi ve heybelerini de yiyecekle
doldurdular.
Daha sonra Mekke'ye
girdiler. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mescid'e girince Kureyşliler Hicr
tarafında oturup izlemeye koyuldular. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ridasının kenarını sağ koltuğunun altından geçirip sol omzunun üzerine attı ve:
I)VIüşrikler sizde bir kusur bulamasınlar'' buyurdu. Sonra Hacer-i Esved'i
selamladı ve tavafa başladı. Tavafta Rükn-ü Yemani'ye varıp Kureyşliler göremez
olana kadar hızhca (remel yaparak) gidiyor, sonra Hacer-i Esved'e kadar normal
bir yürüyüşle gidiyordu. Kureyşliler bunu görünce: "Bunlar bırakın
yürümeyi, ceylan gibi sekiyorlar" demeye başladılar. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ashabıyla birlikte bu şekilde üç defa gidip geldi. Tavaflarda
bu şekilde bir yürüyüş de sünnet oldu."
Ravi Ebu't- Tufeyl der
ki: "İbn Abbas bunun Veda haccı sırasında gerçekleştiğini söyledi."
[Sahih]
11068 (l)'de tekrar
etmiştir.
11 700 (9)- İbn Abbas
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile ashabı
Ci'rane'den umreye gittiler. Kabe tavafının üç şavtını remel ile (hızlıca),
dört şavtını da yürüyerek yaptılar."
[Sahih]
11 701 (10)- İbn Abbas
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) umresinde Mekke'ye girecekleri
zaman ashabına: ''Mekkeliler yarın sizleri seyredecekler, onun için sizleri
güçlü görsünler'' buyurdu. Mekke'ye girdiklerinde de önce Hacer-i Esved'i
selamlayıp remel yaparak tavafa başladılar. Nebi de (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) onlarla birlikte tavaf ediyordu. Rükn-ü Yemanl'ye ulaştıklarında
Hacer-i Esved'e kadar yürüyorlardı. Bu şekilde tavafın üç şavtını tamamladıktan
sonra geri kalan dört şavtı normal bir yürüyüşle yaptılar.
[-Sahih-]
11702 (11)- İbn Abbas
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hudeybiye anlaşmasının
yapılmasından bir yıl sonra Mekke'ye geldiğinde Daru'nNedve'de oturan
Kureyşlilerin yanından geçti. Ashabına da: ''Bunlar sizin güçsüz ve zayıf
olduğunuzu söylüyor. Tavafın üç şavtında remel yapm'' buyurdu. Mekke'ye
girdiklerinde de tavafın ilk üç şavtında remel yaptılar. Müşrikler onları bu
şekilde görünce: "Güçsüz düştüklerini söylediğiniz kişiler bunlar mı? Oysa
bunlar yürümeyi bile kabul etmeyip koşuyorlar!" demeye başladı lar.
[Hasen]
Diğer tahric: İbn Ebi
Şeybe (14/436) rivayet etti.
11703 (12)- Ebu't-Tufeyl
der ki: İbn Abbas'a: "Kavınin, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
Kabe'yi hızla (remel yaparak) tavaf ettiğini ve bunun da sünnet olduğunu iddia
ediyor!" dediğimde: "Hem doğru, hem de yanlış söylemişler" dedi.
Ona: "Nasıl hem doğru, hem de yanlış söylemişler?" diye sorduğumda
ise şu karşılığı verdi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in tavafta
hızlıca (remel yaparak) yürüdüğü konusunda doğru söylüyorlar, ama bunun sünnet
olduğunu söylemeleri yanlış. Çünkü Kureyşliler Hudeybiye zamanında:
"Muhammed ile ashabını bırakın da nağf (=develerin burnundan düşen kurtların
sebep olduğu deve) ölümüyle ölsünler!" demişlerdi. Ancak müslümanların
gelecek sene Mekke'de üç gün kalmaları şartıyla Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ile anlaşma yapınca, diğer yıl Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) geldi. Müşrikler Ku'aykian dağı tarafında idiler. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem), ashabına: ''Kabeyi tavaf ederken üç şavtta remel yapın''
buyurdu, ancak bu sünnet değildir.
[-Sahih-]
11 704 (13)- Başka bir
kanalla yukarıdaki hadisin aynısı nakledilmiştir.
[-Sahih-]
11705 (14)- İbn Abbas
bildiriyor: Kureyşliler: "Yesrib sıtması Muhammed ile ashabını güçsüz
düşürdü" diyorlardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) umre için
geldiği zaman ashabına: ''Ka'be'yi tavaf ederken remel yapın da mÜşrikler sizin
güçlü olduğunuzu görsün'' buyurdu. Müslümanlar tavaflarında remel yapınca bunu
gören müşrikler: "Bunlar hiç de güçsüz değil!" demeye başladılar.
[Sahih]
11706 (15)- Ebu't-Tufeyl
anlatıyor: İbn Abbas'a: "Kavmin, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in Kabe'yi remel yaparak tavaf ettiğini ve bunun da sünnet olduğunu
iddia ediyor!" dediğimde: "Hem doğru, hem de yanlış söylemişler"
dedi. Ona: "Nerede doğru, nerede yanlış söylemişler?" diye sorduğumda
da şöyle dedi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in tavafta remel
konusunda doğru söylüyorlar, ama bunun sünnet olduğunu söylemeleri yanlış.
Çünkü Kureyşliler Hudeybiye zamanında: ''Muhammed ile ashabını bırakın da nağf
(=develerin burnundan düşen kurtların sebep olduğu deve) ölümüyle ölsünler!''
demişlerdi. Kureyşliler, müslümanların gelecek yıl Mekke'de üç gün kalmaları
şartıyla Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile barış yapınca, Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) diğer yıl geldi. Müşrikler Ku'aykian dağı
tarafında idiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ashabına: 7(tibe'yi
tavaf ederken üç şavtta remel yapın'' buyurdu. Ancak bu, sünnet değildir."
Ona: "Kavmin,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Safa ile Merve arasında devesiyle
sa'y yaptığını ve bunun da sünnet olduğunu iddia ediyorlar!" dediğimde:
"Hem doğru, hem de yanlış söylemişler" dedi. Ona: "Nasıl doğru
söyleyip nasıl yanlış söylemişler?" diye sorduğumda da şöyle dedi:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Safa ile Merve arasında
devesiyle sa'y yaptığı konusunda doğru söylüyorlar, ama deve üzerinde sa'y
yapmak sünnet değildir. Bu konuda yanlış söylemişler. Zira insanları Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in çevresinden ayırmak mümkün olamıyordu ve
bundan vazgeçirilemiyorlardı. Sözlerini duymaları, ama eHerinin kendisine
ulaşmaması için devesi üzerinde sa'y yapmıştır."
Ona: "Kavmin,
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Safa ile Merve arasında sa'y
yaptığını ve bunun sünnet olduğunu iddia ediyorlar" dediğimde şu karşılığı
verdi: "Doğru söylemişler. Zira Hz. İbrahim'e hac ibadeti emredilince,
sa'y yaparken şeytan karşısına çıktı. Şeytan onu geçmek istedi, ama İbrahim onu
geçti. Sonra Cebrail onu Cemretu'l-Akabe'ye götürdü. Orada da karşısına bir
şeytan çıktı. Hz. İbrahim ona yedi taş atınca da gitti. Cemretu'l-Vusta'nın da
yanında karşısına çıkınca Hz. İbrahim ona yedi taş daha attı.
Orada Hz. İbrahim oğlu
İsmail'i yüzüstü yatırdı. Hz. İsmail'in üzerinde beyaz bir gömlek vardı.
İsmail: ''Babacığım! Bu gömleğimden başka kefenim olacak bir giysim yok. Onu
üzerÜnden çıkartıp bana kefen yap'' dedi. Hz. İbrahim üzerinden gömleği
çıkarmak isteyince arkasından: ''Ey İbrahim! Rüyayı gerçekleştirdin'' [İbrahim
104,105] diye seslenildi. Ardına baktığında da beyaz, boynuzlu ve semiz bir koç
gördü. Böylesi koçları sattığımızı bilirim. Sonra Cebrail onu
Cemretu'l-Kusva'ya götürdü. Orada da şeytan karşısına çıktı. Hz. İbrahim yine
ona yedi taş atınca gitti.
Sonra Cebrail onu
Mina'ya götürdü ve ona: ''Burası Mina'dır'' dedi. Yunus'un rivayetinde ''Burası
insanların dinlendiği yerdir'' ibaresi geçmiştir.- Ardından onu Müzdelife'ye
götürdü ve: ''Burası Meş'arilHaram'dır'' dedi. Sonra onu Arafat'a
götürdü." İbn Abbas bunu dedikten sonra bana: "Oraya neden Arafat
denildiğini biliyor musun?" diye sordu. "Hayır!" dediğimde:
"Cebrail, Hz. İbrahim'i oraya götürdüğünde: ''(Burayı) bildin mi?'' diye
sordu. İbrahim de: ''Bildim (=Araft)>> dedi. Arafat denilmesinin sebebi
de budur" dedi ve: "Peki, telbiyenin nasıl çıktığını biliyor
musun?" diye sordu. Ona: "Nasıl ortaya çıktı?" diye sorduğumda
da şu karşılığı verdi: "Hz. İbrahim'e haccı insanlara ilan etmesi
emredildiğinde dağlar başını eğdi, kasabalar kendisine yükseltildi. Bu şekilde
de haccı insanlara ilan edip bildirdi."
[Sahih]
Diğer tahric: Tayalisi
(2697) ve Taberani, M. el-Kebir'de (10628) rivayet ettiler.
21782 (1)'de tekrar
edecektir.
11707 (16)- Ebu Asım
el-Ganevi der ki: "Ebu't- Tufeyl'in şöyle dediğini işittim ... "
Sonrasında ravi bir önceki hadisin aynısını aktarır. Burada: "Elleri
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ulaşmasın diye" ifadesi ile
"İşte orada Hz. İbrahim, İsmail'i yüzüstü yere yatırdı" ifadelerini
kullanır.
12031 (3)'te tekrar
edecektir.
11708 (17)- İbn Abbas
der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) haccında ve bütün
umrelerinde tavafta remel yapmıştır. Aynı şekilde Ebu Bekr, Ömer, Osman ve
diğer halifeler de böyle yaptı lar.
[-Sahih-]
Diğer tahric: Ebu Ya'la
(2492) rivayet etti.
11 709 (18)- İbn Abbas
bildiriyor: "Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yedi şavt ile tavaf etti.
Tavafı sırasında hızlandığı da oldu. Ki bununla müşriklere güçlü olduğunu
göstermek istedi."
[-Sahih-]
Diğer tahric: Taberani,
M. el-Kebir'de (11827) rivayet etti.
11710 (19)- İbn Abbas
bildiriyor: Kureyşliler: "Yesrib sıtması Muhammed ile ashabını güçsüz
düşürdü" diyorlardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) umre için
geldiği zaman ashabına: ''Kabe'yi tavaf ederken Üç şavtta remel yapın da
müşrikler sizin güçlü olduğunuzu görsÜn'' buyurdu. Müslümanlar tavaflarında
remel yapınca bunu gören müşrikler: "Bunlar hiç de güçsüz değil!"
demeye başladılar.
[Sahih]
11 711 (20)- İbn Abbas
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yedi şavt ile tavaf
etti. Safa ile Merve arasında da yedi defa sa'y yaptı. Tavaf sırasında remel
yapması müşriklere güçlü olduğunu göstermek içindi."
[Sahih]
11712 (21)- İbn Abbas
der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tavafını eda ederken
hızlandığı da olmuştur ki bununla müşriklere güçlü olduğunu göstermek istemiştir."
Affan rivayetinde: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bununla diğer
insanlara güçlü olduğunu göstermek istemiştir" ibaresi geçmiştir.
[Sahih]
11713 (22)- İbn Abbas
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabıyla birlikte
Ci'rane'den umreye geldiler. Bu umrede ridalarını (sağ) koltuklarının altından
geçirip (sol) omuzlarının üzerine atmak suretiyle iztiba yaptılar. Bu şekilde
de tavafı remel yaparak ifa ettiler."
[Sahih]
1171 4 (23)- İbn Abbas
bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabıyla birlikte
Ci'rane'den umreye geldiler. Bu umrede ridalarını (sağ) koltuklarının altından
geçirip (sol) omuzlarının üzerine atmak suretiyle iztıba yaptılar."
[Sahih]
11715 (24)- Yunus bir
önceki hadisi: "(Sağ koltuklarının altından geçirdikleri) ridalarını sol
omuzlarının üzerine attılar" lafzıyla rivayet etmiştir,